(BRAVE HEART) Cesur Yürek
BÖLÜM 1
Yıl 1276’dır.İskoçya vadisinde bir grup İskoç soyluları bir çiftliğe doğru zengin kıyafetleri ve güzel atları ile gitmektedirler. Her soylunun yanında oğulları vardır, yanlarında silah taşımazlar çünkü bu bir barış toplantısıdır.
İskoçya’nın kralı ölmüştür ve geride kızı ya da oğlu olmadığından İskoçya Kralsız kalmıştır. İngiliz kralı I.Edvard İskoçya için yeni bir kral seçmek ister ama İskoç halkı kendi kralını kendileri seçmek ister ve bu yüzden savaş başlar. Her şey kötüye gitmeye başlar, yiyecekleri kalmaz çünkü çiftçiler soylular için savaşmaktadır En cesur soylu silahını arkasında bırakarak toplantı yapacakları Mac Andrews’in çiftliğine gelir
Komşu çiftlikteki adamın adı Malcolm Wallace‘dır. O da İskoçların kendi ülkelerini yönetmelerini istemektedir. 18 yaşında John ve 7 yaşında William adında iki tane oğlu vardır .Malrolmin karısı William’ı dünyaya getirirken ölmüştür .
Onlarda toplantı yapılacak yere yürümeye başlarlar. Çiftliğin üstündeki tepede William’a orda kalmasını söylerler. Malcom ve John barış toplantısı yapılacak çiftliğe vardıklarında 30 soygunun ve oğullarının öldüklerini görürler. William’da onları takip etmiş ve onların ölü bedenlerini görmüştür.
O gece Wallece’in çiftliğinde toplanırlar. Malcolm İngilizlere artık geri gelmemeleri gerektiğini bunun için de savaşmaları gerektiğini söyler .
Ertesi gün İngilizlere saldırmak için hazırlık yaparak yola çıkarlar. William evde arkadaşı Hemish ile kalır.Fakat o günden sonra babası ve abisi geri gelmezler. Hemish’in babası yaşlı Campbell’in ve abisinin cesetlerini getirir.
William ölü bedenlerin yanında uzun süre ayakta durur ve onlara bakar bu sırada 5 yaşlarında kızıl saçlı bir kız ona mor İskoç çiçeği verir ,kızla gözleri buluşur ve daha sonra kız annesinin yanına gider.
William’ın amcası Arglye onu yanına almaya karar verir. William annesinin gelinliğini ve babasının kılıcını alarak oradan ayrılır.
BÖLÜM 2
Yıllar geçti, genç ve güzel bir Fransız prensesi Londra’nın şatosunun odalarından geçererek büyük odaya gelir. I. Edward ile konuşmaya başlarlar. Prenses, kralın oğlunun eşidir.Kral Fransaya da hükmetmek ister ama önce İskoçyaya hükmetmelidir.Soyljular kral için İskoçya kapılarının anahtarıdır.Onlara İngiltere’de toprak vermek ve kendi soylularınıda İskoçyaya göndermek istiyordur.fakat soylulardan biri İngiliz halkının İskoç asileri ile ayni yerde yaşayamayacağını söyleyince “ilk gece geleneğini hatırlarlar.Bu geleneğe göre yeni evlenen bir kız ilk gecesini kocası ile değil, kendi soylularından birisi ile geçirir.
İsabella bunu duyunca şok olur. Kendi düğün gecesinde kocasının kendisini aldattığını hatırlar. Bu arada İskoçlar kendi aralarında ayrılmışlardır. Robert Bruce, İskoçya’nın kralı olmak istemektedir ve bunun için adamlarını toplamıştır. Diğer İskoç ailesi Ballio’rda kral olmak isteyince aralarında savaş çıkar. Bu savaşlar bazen İngilizlerle olur bazen de onlara karşı savaşırlar.
Lord Mornay Rober’in arkadaşı ve genç bir soyludur. Lord Morney savaşmaları gerektiğini söyler ve buna sebep olarak da insanların “ilk gece” kuralını sevmediklerini gösterir. Ama Robert biraz beklemeleri gerektiğini düşünmektedir.
Edinburg değişik bir dünyadır. Lanark insanların buluştuğu, taş evlerden oluşan bir köydür. O gün alışveriş günüdür. Dans ve müzik vardır. İngiliz askerleri bu alışveriş günlerini severler çünkü o gün sadece eğlenirler. O gün savaş yoktur onlar için.
O sırada köye çiftçi elbiseleri giymiş ama çiftçiye benzemeyen mavi gözlü, akıllı görünen biri gelir. Yaşlı Campbel ve arkadaşı Macclonnough onun William Wallance olduğunu anlarlar. Murron Macclannough da ordadır ve onu seyreder. Köyün en güzel, kızıl saçlı kızıdır. William kızla konuşmaya başlar. Bu sırada oraya Hamish gelir.
William çiftlikte evlerinin önünde durur. Dada sonra Macclannough’ların evine gider otururlar. Murronla William ata biner ve tepeye çıkarlar. Eve geri döndüklerinde William, Murron’un eline 5 yaşındayken verdiği mor İskoç çiçeğini verir.
William gizli toplantıya çağrılır. Ama onun geri dönüş sebebi çiftçi olmaktır, savaşçı değil.
Köyde Murron’un kuzeni Helen’in düğünü vardır. Ama bir grup İngiliz askeri Lord Bottom’un önderliğinde gelir ve Hellen’i götürürler. William ve Murron aynı şeyin başlarına gelmemesi için gizlice evlenrler. Fakat Murron’u bir gün askerler görür ve yakalarlar. William da ordadır onları engellemeye çalışır ve Murron’un kaçmasını söyler. Her yerde İngiliz askeri vardır. William Murron’un kaçabilidiğini düşünür ve ortadan kaybolur. Ama Murron attan düşer, yakalanır ve hapse atılır. Hesselrig William’ı oraya getirebilmek için Murron’u ağaca bağlar ve boğazını keserek onu öldürür.
Old Campbell, Murron’u arayan William’a onun öldüğünü söyler. William çığlıkları, hüznü ve kızgınlığı geceyi bölmektedir.
William babasının kılıcını alır ve Hesselrig’i bularak boğazını keser. William Lord Bottom’u da bulur. Ona İngiltere’ye gitmesini ve İskoçyanın özgür olduğunu söylmesini ister. Ertesi gün Murron’u toprağa verirler. William beyaz mendili kırılan kalbinin yanına koyar.
İsabella arkadaşı Nicoletle birlikte şatoda oturur. Dışarıda arkadaşıyla tpo oynayan kocasını seyreder. Nicolette ona William’ı ve Murron’u anlatır. William İsabelle’nin istediği kocadır.
Bu sırada kral gelir ve oğluna kızarak Fransaya gideceğini, İskoçyayla onun ilgilenmesi gerektiğini söyler ve gider. İskoçya’da Robert Bruce babasına William gibi savaşma zamanın geldiğini söyler ama babası köpeklerinde cesur olduğunu, onların ise soylu ve akıllı olduğunu söyler.
Kralın gönderdiği kuzey ordusuyla savaşmak için plan düşünürler. Bunun içinde iki adam uzunluğunda mızrak yapmaya karar verirler. Yüz kadar Atlı İngiliz William’ı ararken Hemish’i görürler ve kovalamaya başlarlar. Fakat tuzağa düşerler. Her yerde İskoçyalı vardır ve hepsi öldürülür.
Bu haber hemen yayılır. Stirling Şatosuna büyük bir ordu gönderildiği haberini alırlar. Robert Bruce hapistedir ve onun yerine İskoç ordusunun başında Lord Mornay vardır. İngiliz ordusunun hareket ettiğiğini görürüler. Askerlerin çok olduğunu görünce İskoç ordusundan ayrılmalar başlar. O sırada William gelir ve bir konuşma yaparak herkesi ikna eder. William’ın taktikleri ve yaptıkları uzun mızraklar sayesinde savaşı kazanırlar.
Fransa’da İngiliz Karlı çok kızgındır. Paris için hala hazır değillerdir. Askerlerin yarısı açlıktan ve soğuktan ölmüşlerdir. İskoçyadaki orduyu Fransaya götürmeyi düşünür ama eline geçen mektubu okuyunca İskoçya’da ordusunun kalmadığını öğrenir.
BÖLÜM 3
William halk tarfından İskoçya’nın ilk Lordu yapılır. Robert Bruce da ordadır. William’a İngilizlerin geri geleceğini söyler. Willaim İskoçyada sadece İskoçların olacağını ve Bruce’ler yada Ballio’lar diye bölünmeler olmayacağını anlatır. Ne yapacağını sorduklarında İngilizlerle onların kendi topraklarında savaşamayacağını söyler.
Bir hafta sonra Prens Edward ve arkadaşı Peter, kralı karşılarında görünce çok şaşırılar. William York’u da ele geçirir ve York’un yöneticisinin yani Kralın kardeşinin kafasını keserek krala yollarlar. Buna çok sinirlene kral Peter’i pencereden aşağıya atar. Prens Edward arkadaşı ölünce deliye döner ve babasını öldürmeye çalışır ama kral onu yakalayarak, öldüresiye tekmeler. Kral anlaşma yapması gerektiğin anlar, ama kimi gönderecektir?
Bir grup İngiliz Williamla antlaşma yapmak ister. Wiliam onların çadırına girdiğinde Murron’a çok benzeyen İsabella’yı görür. İsabella niçin kocasını kuzenini öldürdüğünü William’a sorduğunda gerçekleri öğrenir.
İsabella William’a Murron’u ve hikayelerini bildiğini söyleyince William ona Murron’u anlatır ve ondan krala İskoçlara hükmedemeyeceğini söylemesini ister.
William eğer orduyu Londra’ya götürüse yarısının açlıktan ve hastalıktan öleceğini düşünür. Bunu üzerine William İskoçya’ya geri döner.
İsabella, kralın barış istemedğini ve kendisini zaman kazanmak için istediğini biliyordur. Plan düşünmeye başlar. Nicolette’yi kuzeydeki şatoya göndererek, ondan William’ı bulmasını ve kralın planını anlatmasını isteyecektir.
Falkrik savaşı Stirling’den daha kötü geçer. İskoç soylularından sadece 100 atlısıyla Mornay vardır. Robert Bruce geri gelmez.
Yine ünlü İskoç mızrakları vardır. Wallace adamlarıyla Mornay’e saldırmalarını söyler. Fakat Mornay harekete geçmez.
İngiliz tarafından Kral Edward Mornay’ın adamalarıyla uzaklaştığını görür ve ücretinin İngiltere ve İskoçyadaki yeni topraklar olduğunu söyler.
Mornay’ın gitmesiyle mızrakları tutan İskoçlar rehbersiz kalmışlardır. Savaş uzun ve zor olur. İskoçlar cesurca savaşırlar ama çok sayıda İngiliz askeri vardır. İngilizlerin içinde Robert de vardır. Bruce kılıcını William’a tutar.
Stephen, William’ı kendi atını üzerine alır ve kaçarlar. Bruce William’ın kaçışını seyreder ve hiçbir zaman yanlış bir tarafta savaşmadığını söyler.
Birkaç gün sonra William Murron’un kabirni ziyarete gider. Orada elinde beyaz mendiliyle uzun bir süre kalır.
Kral Edward artık Fransaya İskoç askerlerini gönderebileceğini düşünür. İsabellaya senin William’ın sonunu gördük der. İsabella yaşlı gözlerle pencereden yağmuru seyreder.
BÖLÜM 4
William aylarını Fransa ve İtyalya’dan yardım isteyerek geçirir. Fakat ne Frana Kralı nede papa yardım eder.
Lord Mornay yatağında uzanırken şatoda at sesleri duyar. William Wallace, Lord Mornay’ın boğazını bir çırpıda keser. Kral Edward İsabella’ya Wallece’i öldürmek için planı olduğunu söylediğinde kendisini kuzeydeki şatoya göndermesini ve otuz adamını ister. Buluşma için bir yer belirleyeceğini ve Wallece’i tuzağa düşüreceğini söyler.
Hemish ve Stephen William’ kralın Prensesi barış için gönderdiğini ve Mac Andrew’in çiftliğnde buluşacağını söyler. Ama İngilizler tuzağa düşürülür ve hepsi öldürülür.
Wiilam İsabella’nın yanına gider. Mac Andrew çiftliği denince mesajını aldığını, anlattığı çocukluk hikayesini ve Mac Andrew çiftliğni hatırladığını söyler. Onu gördüğü zaman mutlu olduğunu söyler, İsabella ona “beni gördüğünde onu görüyorsun” der. Böyle hissettiği için özür diler çünkü kendi kocası sevmiyor ve bunun içinde İsabella ona çocuk vermiyordur. Ona İskoçya’nın kralı sensin der. Bunun üzerine William onu Kral Edward’ın yüzünden sevemeyeceğini söyler. Ertesi sabah hoşça kal der ve yola çıkar.
İskoçya’nın soyluları William’la barış için buluşmak isterler. Kendilerinin onun yanında olduğunu, kralın tarafında olmadıklarını söylerler. William gitmeye karar verir. Hamish gitmemesini onu tuzağa düşürmeye çalıştıklarını [4]söyler ama William “tanrım ülkem için ölmemi istiyorsa ölürüm” diyerek gider. Yolda stephen’a bıçağını, Hamish’e de kılıcın verir.
Robert Bruce William’ın geldiğini, kılıcını olamdığını, onun cesur yürek olduğunu söyler. William içeri girer Robert Bruce’u görür. O anda iki adamda aynı tabloyu görüyordur. “Özgür İskoçya”
O saniyelerde her yerde İngiliz askeri belirir. Robert Bruce bu plandan haberi olmadığını haykırır. Onu bir hayvan gibi bağlar ve Londra’ya götürürler.
O sıralarda kral Edward oldukça hastadır. Sadece gözleriyle konuşabiliyordur. İsabella onu görmeye gider ve kulağına hepsinin bir gün öleceğini, William’ın da yarın öleceğini ama William Wallance’in kanını taşıyan çocuğun içersinde büyüyeceğini fısıldar.
William Wallance 23 Ağustos 1305’te büyük bir kalabalığın ortasında yavaş yavaş öldürülür. Özür dilemesi için vücudunun her parçasını keserler. Hayatının son saniyelerinde Hamish’in, Stephen’in ve onların arkasında Murron’u görür. Bir anlığına kendini güçlü hisseder ve “özgür olacağız” diye bağırır.
Devamı için tıklayın...>>